Kadının gebe kalabilirliği sahip olduğu yumurta rezervi ile ilgili bir durumdur. Yaşla birlikte bu rezervde bir azalma görülür. Yumurta sayısında azalma kalitesinde düşme ile birliktedir ve kadının yaşla birlikte doğurganlık rezervi azalır. Her kız çocuk belli bir sayıda yumurta rezervi ile doğar ve ergenlikle birlikte her ay yumurtlar. Yaş ilerledikçe yumurta rezervleri azalır, 31-32 yaşından itibaren doğurganlık potansiyeli düşmeye başlar ve 35 inden sonra bu düşme hızlanır.
-Kadının yaşı
-Sağlıksız yaşam ve beslenme
-Sigara Alkol kullanımı
-Yumurtalık ve kist ameliyatları
-Endometriozis ve çikolata kistleri
-Radyoterapi, Kemoterapi
-Fazla kilolu, obez olmak
-Genetik durumlar (Frajil X ve Turner Sendromu gibi)
-Soyaçekim ailede diğer kadınlarda erken menopoz görülmüş olması
yumurta rezervlerinde azalma beklediğimiz durumlardır.
Adetler arasındaki sürelerin kısalması ve adet kanama yoğunluğu yumurtalık rezervinin azalmasının belirtileri olabilir.
Rutin jinekolojik muayenede yapılan ultrasonografi inceleme ile folikül dediğimiz yumurta yataklarımın sayısı kadın-doğum hekimince belirlenebilir. Yumurta rezervinde bir azalmadan şüpheleniyorsa adetin 3. Günü yapılan hormon tahlilleri ve AMH testi kadının doğurganlık potansiyeli hakkında bilgi verir.
Bu Testler;
*FSH - 10 un üzerinde ise kadın yumurta rezervi havuzunda risk altındadır.
*LH - Fsh ile birlikte değerlendirilir.
*E2 - 75 pg/ml üzerinde olması
*AMH - <1,5 ng/ml düşük, <0,5 çok düşük, 1,5-4 arası normal
*İNHİBİN B - 45 pg/ml altında olması rezervin kötü olduğuna bir işarettir.