En kötüsüne hazırlıklı olabilmek için
öncelikle sakin düşünebilmek
gerekmektedir. Sükunet bizler için sağlıklı düşünmenin ilk koşuludur; derin
nefes almak, sevdiğimiz güvendiğimiz kişilerle paylaşarak sosyal destek
sağlamak, dini milli ya da sembolik değerlerimizi hatırlayıp onları hissetmek, sakinliğimizi korumamıza yardımcı olabilir. Sakinliği korumak demek hiç stres
yaşamamak değildir. Stres olabilir. Hatta bilimsel açıklamalara göre belirli
bir düzeye kadar yaşanan stres gereklidir. Bu nedenle, hiç stres yapmayacağım diyerek
kendimizi avutmak gereksiz ve ütopiktir. Orta düzey stres ve kaygı yaşarken
sakinlik korunabilir.
İkinci
olarak beklentilerimiz konusunda
kontrollü olmak gerekmektedir. Ne kadar büyük beklenti o kadar büyük hayal
kırıklığını getirebilir. Tüp bebek sürecinin riskli bir süreç olduğunu unutmamak
ancak aynı zamanda bebek sahibi olunabildiğini bilmek bu iki açıyı da göz
önünde bulundurmak en kötüye hazır olma konusunda bizleri daha güçlü
hissettirebilir.
Üçüncü
olarak ise "Olmazsa ne olur" sorusuna
makul ve mantıklı bir cevap hazırlamak gerekmektedir. 'Olmazsa ne olur?'.. 'Denemem
gereken tüm yolları denedim mi?'.. '
Daha önce en kötüsünü yaşayan kişiler şuan nasıl?'.. ' Kimlerin çocuğu oldu kimlerin olmadı?'.. '
Olmayanlar şuan gerçekten sanıldığı gibi mutsuz mu?'.. ' Üstesinden gelinemez mi?'.. ' Benim yaşam kaynağım sadece bu sürece mi
bağlı, hayatta başka kaynaklarım yok mu?'.. ' Diğer insanlar sadece bu kaynakla
mı mutlu?' . Tüm bu sorulara verilen sağlıklı ve makul cevaplar bizleri
aslında korkulduğu kadar kötü bir sonun olmadığı gerçeğine ulaştıracaktır; çünkü, bazen olay öncesindeki korkunun kendisi, olayın kendisinden daha büyük sarsıntı
yaratmaktadır. Bu nedenle korkuların üzerine gitmek en kötüye bizi çok daha
kolay ve sağlıklı hazırlayabilmektedir.
Böylece en kötü sonuç artık "kötü" olmaktan
çok daha çabuk çıkmakta ve çiftler bir sonraki aşamaya daha çabuk adapte
olabilmektedir. Bu durum ise aranan güç için oldukça önemlidir.
(Bu bölümdeki katkıları için Psikolog Enise Öziç'e teşekkür ederiz.)